Nokia'yı bilmeyen yoktur. 2007 yılının 4. çeyreğinde mobil telefon pazarını %50.9 bir oranla domine ederken, çok değil 6 yıl sonra yok olan firma.
The New Yorker'ın "Nokia Nerede Yanlış Yaptı" başlıklı yazısından aktarıyorum.
İki önemli tespitle başlamışlar yazıya.
1) Sorun Teknoloji değil
Nokia ilk akıllı telefonunu 1996'da üretmişti. Doksanların sonunda dokunmatik ekranlı, internet bağlantılı prototiplerini oluşturmuşlardı bile. Teknolojide geri de kalmadılar. AR-GE için inanılmaz paralar harcıyorlardı.Türkiye'nin en büyük Müteahhitlik firmalarından biri 2011-2012 yıllarında, kontratta istendiği için, Dünyanın en büyük ve kapsamlı BIM projesini yaptı. Yapılanlar zamanın en öncü ve değerli modelleriydi ki, Dünyanın en büyük Müteahhitlik firmalarından olan Amerikalı ortakları pek çok konferansta gerine gerine gösteriyordu biz bu kadar şahaneyiz diye..
2) İşimizi çok iyi yapıyoruz.. Pazarlama yapmıyoruz..
"Nokia bir mühendislik firmasıydı ve pazarlamada geri kaldı" yanılgısı. Oysaki Nokia pazarlama konusunda dünyaca tanınan ve mobil telefonları moda aksesuarına dönüştürmeyi en iyi beceren firmaydı.Kimseye haksızlık yapmak istemem. Onun için tamamen şahsi fikrim olarak söylüyorum.
Bu sektörde olup ta, paradigmayı değiştiren BIM'den bihaber olmak, işinde de ne olduğunun çok net göstergesidir. İnsanlar comfort-zone'larını genişlettikçe (yaydıkça) iyi oldukları yanılgısına düşebiliyorlar.
Gelelim çöküşe götüren sebeplere:
3) Üvey Evlat
Mobil telefonlar için yazılım önem kazanmaya başladı. Fakat Nokia'nın süreçleri donanımcılar tarafından domine ediliyordu. Yazılım uzmanları marjinalize edildi.(Öte yandan Apple bu iki tarafı multi-disipliner takımlar halinde çalışmaya teşvik ediyordu..)
Bu BIM ekibi süreçlere penetre etmekte zorluklarla karşılaşıyordu. Hep babasına bile güvenmeyen ve her şeyi bilen adamlar vardı arada.
4) Underestimate (Hafife almak)
Nokia akıllı telefonlara geçişin önemini hafife aldı. Nede olsa pazarın kârının yarısı kasasına giriyordu. Ve bu kârın çoğu akıllı telefonlardan gelmiyordu bile..(CAD)Kaynaklarını yüksek teknolojili ve düşük yoğunluklu işe aktarmayı riskli buluyordu. (BIM)
Nokia'nın çöküşünün sebeplerinden biri de yeni döneme geçişteki kurumsal isteksizliğiydi.
Bizim sektörle en iyi örtüşen madde bu. Bildiğimiz gibi yapıyoruz ve çok kazanıyoruz. Ne gerek var ki değişmeye?
5) Overestimate (Aşırı değer biçmek)
Markasına ve kaynaklarına aşırı güvendi. Oyuna geç girmesine rağmen rahatça yakalayacağını düşündü.Dünyanın en büyük ve kapsamlı BIM projesini yapan o firmada model yapmış 1-2 kişi kaldı. Kor BIM ekibinden ise hiç kimse.. Standartlar, metodlar, teknik beceri, bilgi birikimi uçtu gitti..
Tüm "Müteahhit vs. BIM" hikayeleri böyle değil tabi. Farklı tezahürleri var:
a) Bir BIM projesi alalım ekip kurarız.
b) Bir BIM projesi alalım Hintlilere / Filipinlilere yaptırırız.
Elbette birileri model yapabilir. Fakat o Müteahhitin BIM yapması demek, sahadaki formeninden planlamacısına, satın almasından yöneticisine BIM yapması demek.
Gitarı hemen bugün alabilirsiniz de iyi çalmaya ne zaman başlarsınız?
Bugün iyi gitar çalanlar yarın daha da iyi olmayacaklar mı?
Abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz. Bakalım:
Müteahhit ve BIM'in Bugünü
İşveren BIM'i Müteahhitten bekliyor.
İşverenler BIM'in özellikle şu üç faydasını keşfettiler ve hoşlarına gitti.
-İşleri doğru, zamanında ve daha az ek maliyet/riskle yürüyor.
-Satın aldıkları hizmeti daha hızlı ve kolay değerlendirebiliyorlar.
(Onun için BIM Theather kurdurtuyor..)
(Onun için BIM Theather kurdurtuyor..)
-Binayı işletmekte bu modeller paha biçilmez bir altyapı oluşturuyor.
Elinize geçen kontratlara bakın. Projecilerden geleneksel uygulama projesi üretecek kadar model istenirken, Müteahhitten BIM altyapısını kurması, işletmeye yönelik parametre ve verileri içeren, imalat resmi seviyesinde as-built modeller üretmesi bekleniyor.
Çünkü işveren kaynaklarının çoğunu inşaata harcıyor ve yine en çok riski bu süreçte alıyor.
O da diyorki binamı önce dijital ortamda inşa et, sonra sahada..
Üstelik projecilerin modellerinin elinize geçeceğinin bir garantisi de yok. İşveren Model vererek tahmin ettiğinden daha çok / daha farklı bilgi vermekten ve bu sebeple yükümlülükler doğmasından çekinebiliyor.
Tüm bu koşullara rağmen,yukarıdaki grafiğin ülkeler bazında gösterdiği gibi Müteahhitler BIM yatırımlarının pozitif geri dönüşü olduğunu düşünüyorlar.
Özellikle gelişmiş ülke Müteahhitleri belirli bir BIM olgunluğuna erişmiş durumda.
%50'nin üzerinde bir kısmı en az 5-7 senedir BIM kullanıyor. (2013 rakamları)
Özellikle büyük Müteahhitlerin yüksek seviyede BIM yapmaya angaje olduğunu görüyoruz.
Model yapmak / yaptırmak seviyesinin ötesinde BIM'e angaje olanların yatırımlarının karşılığını daha iyi aldıklarını görmek mümkün.
BIM yatırımlarını önemli / çok önemli gören Müteahhitlerin oranı..
Geç kalmayı korkutucu kılan en temel unsur, BIM implementasyonunda yaşanan ivme.
Son iki sene içerisinde rakamlar neredeyse iki katına çıkmış ve %70'ler mertebesine erişmiş.
Müteahhit ve BIM'in Yarını
BIM kavramı hızla derinleşiyor. Önceki yıllarda ağırlıklı olarak projenin 3 boyutlu modellenmesi anlamına sıkışmış idi. Bu modellerden metraj alınıyor, çakışma kontrolü / süperpoze / koordinasyon yapılıyordu.
Bugün BIM modelleri şirketlerin ERP'leri ile entegre çalışıyor.
Sahayla hiçbir zaman olmadığı kadar iç içeler.
BIM'de belirli olgunluğa erişmiş firmalar bu yeni döneme yatırımlarını ölçmekle başladılar.
Bir zamanlar Bilgisayar / Donanım'da inanılmaz bir sıçrama oldu.
(Moore kanunu vs.)
Daha sonra yazılımda..
(Sahip olunması çok maliyetli Revit, Navisworks gibi teknolojilerin AutoDesk sayesinde kolay ulaşılabilir olması gibi)
Bugünün konusu Bilgisayar Bilimi (CS - Computer Science)
Ve bu bilgiye erişim o kadar kolay ve demokratik ki..
Ve bu bilgiye erişim o kadar kolay ve demokratik ki..
Ben CS'e MIT'nin EDX'deki videolarını seyredip kitabını okuyarak başladım.
Yaşadığımız çağ YouTube'ta video seyredip yapay zeka programlamayı öğrenebileceğiniz bir çağ..
Hele Dynamo gibi görsel programlama araçlarının yaygınlaşmasıyla tek satır kod yazmadan yapabiliyorsunuz bunları.
Dolayısıyla BIM olgunluğuna erişenler şimdi verilerine başka gözle bakıyorlar. Bir takım paternler yakalamaya çalışıyorlar, makine öğrenimi uyguluyorlar.
Yeni Dünyanın yeni stratejileri var.
BIM yapanlar ve yapmayanlar arasındaki makas her geçen gün artan şekilde açılıyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder